23 Mayıs 2012 Çarşamba

BUGÜNLERDE...

   Düşündüm de... Nisan-Mayıs dönemi epeyi hareketli geçmiş. Bu aylarda bizde doğum günü çoktur. 16 Nisan-24 Mayıs arası  6 tane doğum günü kutlarız. Kardeşimin, kardeşimin eşinin, eşimin kardeşinin, yeğenimin, 2 kuzenimin...:)) Hangi birini ayıracaksın? Hepsi can ciğer... Aynı durumu bir de Kasım-Aralık döneminde yaşarız:) Bu aylar bizim ekonomik olarak sarsıntı yaşadığımız aylar olur haliyle:) Buna bir de Mayıs'ın 2. pazar günü kutlanan Anneler Günü'nü ve 15 Nisan'daki evlilik yıldönümümüzü ekleyin. Ne demek istediğimi anlarsınız:) 
    
Bu aralar yaşadığımız kutlama çılgınlığının içerisinde bir adet Okuma Bayramımız da vardı. Canımın içi yeğenimin, Nisanım'ın okuma bayramı... 19 Mayıs'ta yapıldı. (O gün aynı zamanda annesinin, yani benim kardeşimin doğum günüydü:)) Güzel geçti. Mini mini birleri sahnede izlemek çok keyifli. Okuma bayramı nedeniyle 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı mesela Şişli'de kutlayamadık belki o gün ama bizim okulumuz bugünü unutmamıştı ve küçük bir tören düzenlenmişti. Hoşuma gitti. 
    
Ve kutlama çılgınlığımızın içerisinde yer alan bir gün olarak, yine oğlumla yeğenimin okulunda düzenlenen Veli Sanat Günü'nü atlamamam lazım. Bu bizim okulumuza özel bir gün. Her sene düzenlenen bir etkinlik. Bir veli TSM koromuz ve veli folklor grubumuz var. Bütün yıl çalışırlar ve sene sonunda gösteri sunarlar. Bu yıl annem de korodaydı. Hatta bir de solosu vardı. O gün de maaile onu izlemeye gittik. Annemde bir heyecan bir heyecan. Ama neyse ki layığıyla atlattı. Fotoğrafta kendinden geçmiş "Ayrılmalıyız artık/ Gitmeliyim bu yerden/ Saadet diliyorum/ Sana beyaz güllerden" isimli eseri icra eden solist annem oluyor:)


Bu koro ilk kurulduğunda ben de aralarındaydım ve ben de solo şarkılar icra etmiştim:) Sonra sıkıldım, araya başka uğraşlar girdi ve artık sahneleri gençlere bıraktım:)) Hala veliler ve öğretmenler arasında efsaneyimdir ama belirteyim:) (Böyle de mütevazı bir yanım vardır)
    
Malum bir öğretim yılı daha bitiyor. Bütün okullarda etkinlikler Mayıs ayında olur genelde. Hafta içleri de o etkinliklere katılıyoruz. Proje festivali, Müzik Yarışması, Münazara, Fun Day, Dans Günü vs.vs.vs. Bir de bizim ilkokul bu yıl biteceği için fotoğraf çekimi, kep töreni provası gibi işlerimiz var. Hala çocuğa mezuniyet yemeği için kıyafet bakamadık bu arada. Onu da halletmemiz lazım. Şimdi koşturmaktan anlamıyoruz ama galiba okulun son günü ben çok ağlayacağım:(
    
İşte günler böyle böyle geçerken şahsım adına çok önemli bir şey yaşadım. Ben "enginar dolması" yaptım:))) Ne alakası var? demeyin lütfen. İnsanlık için küçük, benim için büyük bir adım bu:) O kadar kolay iş değil o iş:) Zaman zaman telefonla Gemlik'teki halama bağlanarak becerdim bu işi. Sonuç mükemmel oldu. Yapınca yapıyorum ben ya! Hani derler ya "yetenekli ama çalışmıyor!" O benim işte:) Fotoğraf pek iyi değil ama işte dolmam:) Yaparım ben artık bunu:)

   

Bloggerlığın şanındandır... Bir de en son okuduğum ve şu an okumakta olduğum kitapları paylaşayım:) En son bunu okudum. Bir Cinayetin Psikanalizi - Jed Rubenfeld. 


Çok beğendim. Kurgu bir cinayet romanı ama içerisinde 1900'lerin başındaki Amerikan mimarisine, Amerikan sosyetesine, Freud'a, Jung'a ait bilgiler gerçek. Tavsiye ederim.
    
Şu anda da bunu okuyorum. Ernesto Che Guevara - Motosiklet Günlükleri.   


Kitap, Che'nin gençliğinde bir arkadaşıyla birlikte Güney Amerika'ya yaptığı yolculuk sırasında tuttuğu günlüklerden oluşuyor. Oğlumla beraber okuyoruz. Bu kitabı ona aldım aslında. Görünce çocuğun gözleri parladı. Adam Che ve Fidel Castro hayranı. Ne bulursa okuyor onlarla ilgili. En büyük hayallerinden biri Castro'yla tanışmak:)  Hep oğlumu övüyor görünüyorum ama ne yapayım değişik bir çocuk. Gururlanıyorum ister istemez. Tarihe ve politikaya meraklı. Bir gün başbakan olmanın hayalini kuruyor anaokulundan beri:) Önce yönetmen olup hayatını kazanacak, sonra parti kurup başbakan olacakmış. Zamanı gelince desteklerinizi bekliyoruz artık:)
    
Kitaplarımı paylaştım. Yine bloggerlığın olmazsa olmazı hareketlerden biri olarak kedi fotoğrafı paylaşmak isterdim ama kedim yok:)
Neyse... Ben çok konuştum. En iyisi bu yazı burada bitsin... 

6 yorum:

  1. Taze taze hemen yorum yazayim bari hazir nöbetteyken:)

    Cok güldüm okurken:) eline, yüregine saglik. Cok keyifli bir yazi olmus.

    Bana koro zamanlarimi hatirlattin Sezer'cim. Ben de katilmiyorum artik. Sahneleri birakip evimin kadini oldum artik, dermisim:))

    Bir de birsey daha diyim mi?
    Kedi resmi olmasa da olur zaten bana göre;)

    YanıtlaSil
  2. Sağol canım benim:) Sen de solistsin demek:))Güzel uğraşlar bunlar aslında.

    YanıtlaSil
  3. Ne mutlu size Sezercim..ne güzel bir ailesiniz siz...hele ki okuma bayramınıza ve de o harika koronuza bayıldım...daim olsun gülümsemeleriniz, kutlamalarınız...yaşamlarımıza anlam katan ne güzel uğraşlar değil mi bunlar!. her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum..yaşam coşkuların(m)ız hep var olsun!..

    daima sağlık, huzur ve umut dolu..
    iyi haftalar dilerim..
    sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  4. Güzel sözleriniz için çok, çok teşekkür ederim. Çok mutlu oldum. Bence de yaşam çoşkumuz hep var olsun. İçtenlikle söylüyorum ki, sizin bu yorumunuz da çok mutlu etti beni, günümün içerisindeki hoşluklardan biri oldu:)Sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. eh yoğun günlermiş.
    şimdi de düğün nişan kına günleri başladı.
    enginar dolması ölürüm.
    hele enginarlı bakla.
    o polisiye de müthişti.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düğün, nişan, kına? Ne zamandır gitmedim :( Biz tenha bir sülaleyiz maalesef:)

      Sil

Yorumu olan?