13 Mayıs 2012 Pazar

TEŞEKKÜRLER FENERBAHÇE!

    Saçma sapan geçen 2011-2012 futbol sezonu bitti. İnsanları bir de futbol üzerinden ayırmak için ne gerekiyorsa yapıldı bu yıl. Bunu görebilen gördü, göremeyen insafsızca Fenerbahçe'ye saldırdı. 
    Kendimi bildim bileli takip ederim Fenerbahçe'yi. Maçların şifreli yayınlanmadığı, paranın efendi olmadığı günlerdi o günler. Hafta sonu maçları seyreder, pazartesi günü ilk iş olarak okula gitmeden önce spor gazeteleri alırdım. Medya bu kadar ayrıştırıcı, taraftarın damarına basan bir duruma gelmemişti henüz. Kardeşimle paylaştığımız odanın duvarlarında Rıdvan'ın, Aykut'un posterleri asılıydı. Büyüdüm. Fırsat bulunca Şükrü Saracoğlu'nun atmosferini de soludum. Fenerbahçe sevdam hiç bitmedi. Hatta bu yıl daha da arttı. 3 Temmuz'dan beri yaşadığım üzüntüyü Fenerbahçeli olmayan anlayamaz. Üzüldük... Fakat yöneticisiyle, futbolcusuyla, taraftarıyla bir bütün olmayı ve dik durmayı bildik. İnanılmaz bir sivil toplum hareketi oluşturduk ve örnek olduk. Ben Fenerbahçe'yle gurur duyuyorum.
    2011-2012 Lig Şampiyonu Galatasaray'ı gönülden tebrik ediyorum. Sevinmek haklarıdır.
    Fenerbahçe'li futbolcuları, teknik direktörümüz Aykut Kocaman'ı ve Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerini ise hem tebrik ediyorum, hem de kendilerine bütün kalbimle teşekkür ediyorum. Zor zamanlar yaşayıp pes etmedikleri için... Medya ve diğer takım taraftarları yalan yanlış bilgilerle üzerlerine gelirken psikolojilerini sağlam tutabildikleri için... Tüm sezon boyunca kırk kere değişen uygulamalara rağmen yollarına devam ettikleri için...  Lugano, Niang gibi futbolcuları yollamak zorunda kalınmışken hem Süper Lig'de, hem Türkiye Kupası'nda final oynadıkları için... Taraftarı dillerinden düşürmedikleri için... Bizlere büyük bir aile olmanın gurunu ve mutluluğunu hissettirdikleri için... Ve şimdi aklıma gelmeyen pek çok güzel şey için... Teşekkür ederim. 
    Daha önceki tüm maçlarda aşırı heyecanlandığım halde, Fenerbahçe-Galatasaray final maçında sakindim. Çünkü zorluklarla dolu bu sezonda Trabzonspor-Fenerbahçe maçını da başarıyla atlatıp finale gelmek benim gözümde çok, çok, çok büyük bir başarıydı. Deyim yerindeyse "ölsem de gam yemem" demiştim bu maçtan önce. Bir de üzerine şampiyon olsaydık harika olurdu tabii... Olsun... Her şey yolunda giderken başarılı olmak kolaydır. Fenerbahçeli futbolcular hiçbir şey yolunda gitmezken başarılı oldular. Onlara "helal olsun!" denir ancak. Şampiyonluk kaçtı diye üzülmedim, futbolcuların gözyaşlarını görünce üzüldüm. Futbolcu kardeşlerime şunları söylemek isterim : "Siz elinizden geleni yaptınız. Hatta daha fazlasını yaptınız. Geçen seneki şampiyonluğun satın alınmamış bir şampiyonluk olduğunu cümle aleme gösterdiniz. Bu zor süreçte dik duruşunuzla taraftarı motive ettiniz. İnancımızı kaybetmemize izin vermediniz. Helal olsun size! Yüz kere,bin kere helal olsun!!! Sizlerle ve Fenerbahçe'yle gurur duyuyorum."
    


Not: Bu yazıyı yazdığımda henüz Ziraat Türkiye Kupasını almamıştık. Şimdi yukarıdaki yazıya ekleme yapmam gerekiyor:) "29 yıl aradan sonra Ziraat Türkiye Kupası'nı  aldıkları için...":))) (16 Mayıs 2012)

3 yorum:

  1. 3 temmuzdan beri süregelen oyunlar, bunca yaşanan olaylardan sonra Helal Olsun diyorum. Biz kimsenin yapamayacağını yaptık, ayakta durduk, alnımız açık başımız dik.Helal Olsun Fenerbahçem'e...

    YanıtlaSil
  2. Bayıldım yazına yani ben de benzerini yazmıştım benim takımım camiam tek yürek nasıl olunurmus gösterdi canları sağolsun sonuncu olsak da kizmazdim onlar bizim herşeyimiz ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumuştum seninkini:) Dediklerine aynen katılıyorum.

      Sil

Yorumu olan?