2 Ekim 2015 Cuma

GÜRAY MÜZE... KAPADOKYA'NIN EN YENİ, EN ŞIK MÜZESİ...

    En güzel ve özel turizm bölgelerimizden biri olan Kapadokya'da yeni açılan bir müzeyi anlatmak istiyorum. Zira ben bayıldım. Söz konusu müzemiz, Avanos'ta bir yeraltı seramik müzesi olan Güray Müze. Önce bu müzeye yolumun nasıl düştüğünden bahsedeyim.
    Geçtiğimiz ay, bir arkadaşımla birlikte Ürgüp'te yaşayan bir başka arkadaşımıza ziyarete gittik. Her ikisi de ilkokul arkadaşım. Bir ara kesintiye uğrayan arkadaşlığımız, Facebook sayesinde birbirimizi bulmamızla kaldığı yerden devam etmeye başladı. Hatta daha da iyi bir boyut kazandı diyebilirim çünkü artık 10 yaşında değiliz, daha bilinçliyiz:) Sık sık görüşüyoruz, yazışıyoruz. Ne zamandır Ürgüp'te buluşma planları yapıyorduk ve nihayet bunu hayata geçirebildik. Çok keyifli bir hafta sonu geçirdik. 
Ev sahibi arkadaşım eşini bir üst kattaki dairelerine yolladı, bize meşhur Kapadokya şaraplarının eşliğinde bol bol sohbet edip gülüşmek kaldı:) Gündüzleri de gezdik tabii, fotoğraf üstüne fotoğraf çektik. Kapadokya'ya 3.gidişimdi bu. Her seferinde farklı yerler gördüm. Gez gez bitmez bir bölge burası. Bu sefer de farklı olarak arkadaşımın rehberliğinde, daha önce görmediğim Mustafa Paşa (Sinasos) mahallesinin tarihi sokaklarında gezdim; yaşayan bir müze görünümündeki şahane otel Museum Hotel'de leziz bir kahvaltı yaptıktan sonra, bir gecesi yüzlerce dolar olan odalarının bazılarını görme fırsatı buldum; Sallanan Köprü'de başım döndü; farklı farklı kafelerde dinlendim; yeni açılan Güray Müze'ye hayran kaldım. Nuri Bilge Ceylan'ın bizi gururlandıran ödüllü filmi Kış Uykusu'nun çekildiği evi de görebilirdik ama olmadı. Arkadaşım, tanıdığı olan ev sahibini aradı, ancak müşteri olduğu için gidemedik. Pansiyon olarak kullanılıyormuş bu ev. Dolu dolu bir hafta sonunun ardından bu kez hep beraber otomobille İstanbul'a döndük. Arkadaşım teyze olacağı için İstanbul'a gelecekti, biz de ona yolda eşlik etmiş olduk, her şey denk geldi yani. 
Nasıl güzel bir yerdir burası... Kapadokya'yı seviyorum.
    Şimdi gelelim Güray Müze'ye... Güray Porselen'i biliriz, işte burası Avanosta'ki kendi atölyelerinin yanında düzenlenmiş bir müze. Tanıtım broşürlerinde Hititler'den beri çömlekçilik yapılan bu bölgeye bir müze kazandırmakla mutlu olduklarını belirtmişler. 2009 yılından itibaren, bir yandan kendi koleksiyonlarında bulunan tarihi seramik eserlere yenilerini katarak, bir yandan da kaya içerisinde yerin 20 m. altındaki inşaat faaliyetlerini yürüterek, Türkiye'de bir ilk olan bu yeraltı müzesini hazırlamışlar. 
Müze, geçtiğimiz Nisan ayında ziyarete açılmış.

    Evet, burası bir yeraltı müzesi. Dışarıda bunaltıcı bir sıcak varken serin doğal kayaların içinde yürüyor olmak, bir de o sırada bizden yüzlerce, binlerce yıl önce yaşayanların ürettikleriyle birlikte günümüz sanatçılarının eserlerini izlemek, inanılmaz keyifli. 

    Bir de çok şık ve modern düzenlenmiş kafeterya bölümleri var ki burada saatler geçirebilir insan. Geçmişin ve günümüzün iç içe olduğu farklı bir atmosfer yaratılmış. 


    Güray Müze 3 bölümden oluşuyor. Birinci bölümde ilk çağdan 20.yy.'a kadar seramik alanında Anadolu ve Yakındoğu'nun kültür mirasları olan parçalar sergileniyor. 
Kalkolitik dönemden ana tanrıça figürinleri

Roma döneminden kandiller

Osmanlı döneminden

    İkinci bölüm ise çağdaş seramik sanatçılarımızın eserlerine ayrılmış. Üçüncü bölüm sergiler, çeşitli sanat etkinlikleri ve toplantılar için düzenlenmiş. 


    Müze çıkışında ise elle yapılan boyamaları izleyebileceğin atölye bölümü ve mağaza bölümü yer alıyor. 
    Tarihi eserlere meraklıyım, saatlerce bakıp hayal kurabilirim, geçmişe yolculuk yapabilirim ama çağdaş sanatçıların çalışmalarına da bayıldım. Ne yalan söyleyeyim, ilk kez bu müzede çağdaş seramik sanatçılarından birinin eserine sahip olmak istedim. Özellikle Saim Kolhan'ın tasarımlarının önünden ayrılamadım.
Saim Kolhan tasarımı. Gerçeği fotoğraftan çok daha güzel
    
Yukarıdakiyle birlikte bu zümrüdü anka tasarımlı seriye bayıldım.
    Mağaza bölümünde, ürünler el yapımı olduğu için fiyatlar çoğunlukla üst seviyelerde gezinse de her keseye uygun seramik eşyalar bulmak mümkün. Aklım çok şeyde kaldı ama sırf hatıra olsun diye -ve aslında lazım olduğu da orada aklıma geldi- nar ağacı desenli bir nihale almakla yetindim:)

   Güray Müze'ye giriş ücretli ama ne kadar olduğunu unuttum ve internet sitelerinde de bilgi yok bu konuda. Ya 3 liraydı ya da 5 lira. İlk zamanlarında ücretsiz olduğunu söyledi arkadaşım. Demek yeni ücretlendirmişler. Yüksek bir miktar olmadıkça özel müzelere girişin ücretli olması yanlış gelmiyor bana. Böyle bir müzenin bakımı kolay değildir.

   Kapadokya bölgesine gittiğinizde bu şık ve farklı müzeye bir uğrayın derim. Bir de iyi bir fotoğraf makineniz varsa yanınıza almayı unutmayın. Yeraltı ortamının aydınlatılmasıyla oluşan ışık-gölge oyunları enfes fotoğrafların ortaya çıkmasını sağlıyor. Ama şimdi ne yazık ki bu yazı için, benim her gezimde kahrımı çeken, kendini artık telefon değil de fotoğraf makinesi sanan, yaşı da epey ilerlemiş emektar telefonumun yakalayabildikleriyla idare edeceksiniz:)













15 yorum:

  1. Kapadokya'ya bir türlü gitmek nasip olmadı... Hep niyetlendim, hep de aksilikler çıktı...
    Ne güzel yine gezmişsin :)
    Bu sene leylek sürüsü vardı senin evinde
    Aman eksik olmasınlar :))))
    Gözümüz yok ama bize de azıcık uğrasınlar
    Günaydın bu arada

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Günaydın:) İnşallah en kısa zamanda gidersin Şebnemcim.
      Bu yaz fena gezmedim hakikaten:) Halbuki yaz başında pek ümitli değildim bu konuda. Kısmet. Olası birçok yere de gidemedim aslına bakarsan:) Çok arkadaşım davette bulundu, ayarlayıp icabet edemedim. Hepsi sağ olsunlar.

      Sil
  2. Özel müzeciliğin gelişmesini çok olumlu buluyorum. İnsanlarımızı müze gezmeye alıştırdığı gibi ulusal değerlerimizin korunması konusunda da bilgilendiriyor. Umarım uzun soluklu olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız Bilgehan Bey. Devlet, özel daha fazla sayıda müzemiz olmalı aslında. Tarihimiz, coğrafyamız, kültürümüz buna müsait. Dediğiniz gibi bu müze de uzun soluklu olur umarım.

      Sil
  3. Çok keyifli bir gezi olduğu hem yazınızdan hem de fotoğraflardan belli oluyor. En çok görmek istediğim yerlerden biri Kapadokya; müze gezmeyi seven biri olarak ta ayrı bir merak ettim güray müzesini. bilgiler için teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. İnşallah en kısa zamanda dolu dolu bir Kapadokya seyahati gerçekleştirirsiniz.
    Yorumunuz için ben teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  5. Kapadokya'da gittiğimde bu müzeye uğramak aklımda olsun. Gizem diyarı, aslında bir çok masalı barındırıyordur. Yalnız yazılı kaynak olmadığı için bilemiyoruz. Fotoğraf makinesi olsaydı, elinizde belli süreden sonra titreme yapıyor. Fotoğrafları beğendim.

    YanıtlaSil
  6. Instagramda da görmüstüm bazi fotolari ve ozaman da cok sevmistim Sezer'cigim. Ellerine saglik. Kapadokya da gidip görmek istedigim yerlerden biri ama bugüne kadar birtürlü kismet olmadi . Bakalim nezaman olacak...

    YanıtlaSil
  7. alla alla yaaa ne önemli bi yermiş. görürüm bi gün. feysbukun yararları hee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zırvalamadan kullananlar için Facebook iyi tabii:)

      Sil
  8. Evet çok şıkmış gerçekten, merak ettim... :) Sevgiler.. :)

    YanıtlaSil
  9. Kapadokya'ya iki kez gittim ama tabi seneler oldu. İlk kez üniversite sınavına gireceğim yıl moral olsun diye gitmiştik turla. Eğlenceliydi. Ama şimdiki aklımla yeniden gezmek görmek çok istiyorum, eşim de epey merak ediyor.Orası çok büyülü bir yer, o yapılar, içindeki tarih doğanın güzelliği paha biçilemez. Bir de unutamadığım, tur bizi yer altında bir restorana götürmüştü, biraz kasvetli ve basıktı ama çok güzeldi. Semah gösterisi olmuştu. O atmosferi unutmuyorum hiç. Bir de tabi her gittiğimiz yerde şarap tada tada kafayı buluyorduk gündüzleri, mahzenler harikaydı.
    Müze gezdiğimi hiç hatırlamıyorum. O dönem yoktu belki de. Tabi sene 1999 du herhalde. İkinci gidişte de başımda kavak yelleri vardı zaten:)
    Burayı çok beğendim. Eserler ve düzen de gayet güzel görünüyor. Senin beğendiğin anka kuşlu tasarım benim de favorim oldu. Hediyelik kısımda pahalı şeyler olmasına şaşırmadım. Hayır anlamıyorum acaba o kadar çok para verecek insanlar gelip de oradan mı alıyorlar, beni kafam basmıyor. Bana hep böyle yerlerde alınabilecek şeyler olmalı gibi geliyor. Yine de bir hatıra alabilmen harika. Ben de olsam bi kalem, bi ufak seramik, bir magnet almadan edemezdim. Keşke daha çok böyle özel koleksiyonlar yapsalar. Çok tebrik etmek lazım kendilerini, özenmişler, düşünmüşler. O koridora da bayıldım ayrıca. İyi ki gitmişsin.
    Face e gelince:):) Ben de ilk okuldan falan çok arkadaşımı buldum. Epey iyi oldu bu face işi. Dediğin de çok doğru zırvalamadan kullanılırsa oldukça faydalı. Eşim de ilk çıktığında aman bu ne dedi yeni yetme işi gibi. Ama şimdi ay bu face ne harika bir şey diyor, o da bir sürü arkadaşıyla öğretmeniyle falan temasa geçince bayıldı. gerçekten ulaşamayacağımız nice insana ulaşıp bir araya geldik zaman içerisinde.
    Sevgiler canım

    YanıtlaSil

Yorumu olan?