27 Haziran 2012 Çarşamba

MURAT BOZ KONSERİNDE...

    Pazartesi akşamı Kuruçeşme Arena'da Murat Boz'un konserindeydik. 8 yaşındaki yeğenim kendisinin hastasıdır. Onun isteğiyle gittik kız kıza. Anne, kız ve ben, yani teyze... Ne yaparsın? Biz bir zamanlar küçük kızlar olarak Erol Evgin hayranıydık, şimdi ki kızlar Murat Boz hayranı :) 

    Konser iyiydi, güzeldi. Çok eğlendim açıkçası. Şarkıların çoğunu bilmediğim için sözel olarak katılamasam da, dayanamayıp bol bol dans ettim:)
    
    Ama konu bu değil. Konu bizim insanımızın nerede nasıl davranacağını bilemiyor olması. Konserde arka sıramızda oturan grup beni inanılmaz rahatsız etti. Bir kaç geçkince kız, onların yanında sarmaş dolaş oturan bir çift ve tüm bu insanların arkasında yine onların arkadaşları olan birkaç erkekten oluşan bir gruptu bu. Tüm konser boyunca erkekler dalga geçtiler. Kızlar da onlara uymaya çalıştılar. Erkek arkadaşları "Muraaaat" diye bağırıp güya hayran kız taklidi yapınca bunlar kahkaha atıp durdular. Sarmaş dolaş olan çift ise pozisyonlarını bozmayıp sağı solu seyrettiler ve gördükleri çok komik gelmiş olacak ki devamlı güldüler. Ne alkış ne başka bir şey. Şöyle bir görüntüleri vardı. Kızlar aslında Murat Boz'un konserine gelmek istemişler fakat bu isteği tam olarak dillendirememişler. Çünkü onlar Murat Boz dinlemezler(!) Çünkü onlar opera festivaline biletleri olan, tüm günlerini klasik müzik dinleyerek geçiren kızlar imajı yaratmışlar. Bir tanesi Murat Boz'un konseri olduğunu laf arasında söyleyivermiş. "Hadi gidelim mi, gidelim" olmuşlar. Değişiklik olurmuş. Belki de aynı iş yerinden olan erkek arkadaşlarını da ikna etmişler. Erkekler gayet gönülsüz bir şekilde, kızlarla dalga geçe geçe kabul etmişler. Bir şekilde gelmişler oturmuşlar. Aslında kızların gönüllü geldikleri ve eğlenmek istedikleri o kadar belliydi ki. Ama üçü birbirini gazlaya gazlaya neredeyse tüm geceyi Murat Boz'u ve eğlenen seyircileri eleştirerek, saçma sapan espriler yaparak geçirdiler. İnanılmaz kastılar kendilerini. Kendilerini koyverseler, eğlenmelerine bakacak olsalar arka sıradaki erkek arkadaşlarının alayları rahat bırakmayacaktı onları.  Ben "Ya sabır!" diyerek tuttum kendimi. Ters ters bakmakla yetindim. O ara sustular. Duymamaya çalışarak kendi işime baktım. Kardeşim zaten dünyadan bihaberdir, benim gibi takıntılı değildir. "Aman boş ver!" dediği için, yeğenimin de keyfinin kaçmaması adına onlarla herhangi bir polemiğe girmekten kaçındım. 
    Ama ne oldu? En sonunda... Son şarkı söylenirken... Herkes ayakta dans ederken... Kızlar dayanamayıp tempo tutmaya başladılar. Erkekler de çenelerini kapattılar. Bütün gece kendini kastın da ne oldu? Sen buraya gelirken yerli bir pop şarkıcısının konserine geldiğini bilmiyor muydun? Madem dinlemeyeceksin niye para verdin? (Para verdiklerine eminim çünkü duydum.) Abuk subuk hareketlerinle çevrendekileri rahatsız edebileceğini düşünmüyor musun? 
    Bu tip insanlar nerede nasıl davranacaklarını bilemeyen, toplum içinde yaşadıklarını idrak edememiş insanlar. Bugün bir arkadaşın blogunda okudum. O da yazısının bir yerinde klasik müzik konserinde oflayıp puflayanlardan bahsetmiş. Al! Aynı şey! Ben senin oflamanı dinlemek zorunda mıyım? Nerede bulunduğunun farkında mısın? 
    Aslında farkındalar tabii ki. Ama terbiyesizler. Sadece kendilerini düşünüyorlar. Çevrelerindeki insanlar umurlarında değil. Görgü kurallarından bihaberler. Ve kıskançlar... Sahnedeki insan başarılı olmuş, birileri tarafından seviliyor ya, onunla dalga geçmek lazım o zaman. Acımasızca eleştirmek lazım. Ve kendilerini olduklarından farklı gösteriyorlar. Herkes entelektüel, herkesin her konuda fikri var, herkesin üzerinden kalite akıyor, herkes çok okuyor, herkes belgesel seyrediyor, tiyatrolar hep kapalı gişe, Recep İvedik değil de Nuri Bilge Ceylan'ın filmi "Bir Zamanlar Anadolu'da" kırdı gişe rekorlarını, herkesin çocuğu Fen Liselerine layık, hepsi doktor olacak,mühendis olacak zaten. 
    Biz ne ara bu kadar görgüsüz olduk acaba? Nerede nasıl davranacağımızı ne zaman unuttuk? 
    Tamam! Kabul ediyorum, ben de normal değilim. Çevremde olup bitene fazla takıyorum kafamı.  İkiyüzlülükten hiç hoşlanmıyorum. Herkesin kendini farklı gösterme çabasından, samimiyetsizlikten hoşlanmıyorum... Durmadan birilerini eleştirenlerden hoşlanmıyorum. Hani bir de gerekli eleştiriler yapılsa canım gam yemeyecek. Sadece insan davranışlarına, yaşayışlarına, parasına puluna odaklanmışız. Memlekette olup biteni eleştirmeye gelince tık yok. Ve bir de saygısızlıktan, görgüsüzlükten hoşlanmıyorum. Topluluk içinde yaşamanın getirdiği bazı kurallara uyulması gerektiğine inanıyorum. Çok şey mi istiyorum?
   

5 yorum:

  1. Sonuna kadar haklısın Sezer. Yazdıklarının altına imza atarım canım..

    YanıtlaSil
  2. Ben de bu snop tavırlara gıcık olurum, sana ne kardeşim eğlenen eğlensin beğenmiyorsan oturur sohbet edersin dalga geçmezsin. Bu bir aşağılık kompleksi göstergesidir, boş adamlardır bunlar!Emeğe saygı göstermek lazım:)öyle ya da böyle adam çıkmış Kuruçeşmede konser veriyor beğenmediğin adamın yerinde sen olsaydın! Bence bu Murat Boz'u kıskanmışlardır Emin ol :)))

    YanıtlaSil
  3. Heh! Bravo! Budur! Aşağılık kompleksi diyecektim, unuttum yazmayı:) Emeğe saygı konusunda da sonuna kadar katılıyorum.
    Bir de genç erkekler kıskanıyorlar gerçekten:) Onu gözledim:)

    YanıtlaSil
  4. evet boyle tipler var malesef, hem giderler hem de oflarlar

    http://stylishtimes.blogspot.com

    YanıtlaSil

Yorumu olan?