4 Kasım 2013 Pazartesi

32.ULUSLARARASI İSTANBUL KİTAP FUARI


    Bugün (yazıyı yayınlama saatine bakarsak, aslında dün) kısa bir kitap fuarı turu yaptım. Benim için birkaç saat boş vakit doğunca fuara ön ziyaret gerçekleştirdim.       Ne kadar rahat konuşuyorum değil mi ön ziyaret falan?:) TÜYAP evime yakın olunca böyle oluyor tabii. Hemen kızmayın lütfen, başka birçok etkinlik için biz o kadar çok yol gidiyoruz ki, kitap fuarı'nın yakın olması doğal olarak beni çok çok mutlu ediyor. Zaten gördüğüm kadarıyla fuarı kaçırmak istemeyenler, uzak yakın demeden muhakkak geliyorlar. Yoğunluk onu gösteriyor.
    Bugün pek kitap almadım. Neler var neler yok bir bakayım dedim. İndirimler nasıl? Kimler imza gününe gelmiş vs. İlk gün gözlemlerimi şöylece özetlemek isterim:


1- Fuara giden yol (yani E-5 üzeri) müthiş tıkalı iken metrobüs oldukça boştu. Karışmak gibi olmasın ama metrobüs ile fuara gelmek en uygunu sanki. Biliyorum metrobüs çok kalabalık fakat hafta sonu erken saatlerde ya da çok geç saatlerde, hafta içi ise tam tersi iş gidiş dönüşünün olmadığı saatlerde daha binilebilir oluyor:) Taksim-Beylikdüzü otobüsü ile Beylikdüzü'ne gelip metrobüse binerek TÜYAP'ta da inilebilir.  Araba ve kitap fuarı zamanları E-5 üzerinde öyle bir trafik oluyor ki biz bile Beylikdüzü içerisinde bir yerden bir yere giderken zorlanıyoruz. Metrobüs hiç olmazsa trafiğe takılmıyor ve dönüşte ilk duraktan bindiğiniz için oturma şansınız yüksek:)
2- Hafta sonları fuar kalabalık oluyor ama ne yalan söyleyeyim öğrenci grupları olmayınca çok daha keyifli:) 
3- En uzun imza kuyruğu Ahmet Ümit'te. Cumartesi günü de öyleymiş, pazar günü de çok kalabalıktı ve Ahmet Ümit önümüzdeki hafta sonu da fuarda olacakmış. "Beyoğlu'nun En Güzel Abisi" müthiş satıyor. Tanışmak isterim kendisiyle ama kalabalık gözümü korkuttu. Bakalım, belki önümüzdeki hafta sonu bir denerim.
4- Osman Pamukoğlu'nun önündeki imza sırası da tahmin etmediğim kadar kalabalıktı. Dikkatimi çekti.
5- Aslında kitap imzalatma huyum yoktur. Daha önce bir tek Muazzez İlmiye Çığ hocamıza Orhun için kitap imzalatmıştım ve sohbet etme keyfini yaşamıştım. Fakat bugün dayanamadım ve Enver Aysever'in en son kitabını imzalattım. Baktım kuyruk oluşmaya başlamış ve kendisi de gelmek üzere, sıraya giriverdim. Benden sonra uzadı kuyruk ancak. Enver Aysever son zamanlarda programcı olarak tanındı ama çok güzel kitapları var ve en son çıkan "Edebiyat Ölmelidir" ile "Nasıl Yazar Olunur?" , ilgilenenler için özellikle okunası eserler. Enver Aysever sıkı Fenerbahçe taraftarlığıyla ayrıca ilgimi çeker. Nitekim o benim için kitabını imzalarken ve kısa süre içinde de olsa edebiyat vs. hakkında konuşurken araya Fenerbahçe muhabbeti sıkıştırdığım doğrudur:) Çok sıcak ve kibar bir insan olduğunu belirtmeliyim. 




6- İndirimler yeterli değil bence. Aynı orandaki indirimleri internet satışlarında da bulabiliyoruz. Ya da örneğin Yapı Kredi Yayınları'nda geçerli olan %25'lik indirim Beyoğlu'ndaki şubesinde de var. 
7- Yılmaz Özdil'i kaçırdım ama tekrar gelirse imza sırasına girmeyi göze alabilirim.
8- Penguen ve Uykusuz'a ilgi de oldukça fazla. Fuardan çıkanların yarıdan fazlasının ellerinde bu iki derginin poşetleri vardı.
9- Türk Tarih Kurumu standında bir bey " şu işe bak, koskoca Türk Tarih Kurumu'nda Atatürk kitabı yok" dedi. Görevli gülümsedi, bir diğer görevli uzaktan atladı ve "bilmem nereye söyleyin beyefendi, bak oraya resmini astık" dedi Atatürk fotoğrafını göstererek. "Bilmem neresi" diyerek belirttiğim şeyin ne olduğunu duyamadım, ne demek istediğini anlamadım açıkçası ama diğer beyin tespiti doğru. TTK Yayınlarında Atatürk hakkında kitap yok. Ya da fark edilmeyecek kadar az.
10- "Türk halkı okumuyor" denir hep ama ben buna katılmıyorum. Kitap okuma alışkanlığı yüzdemiz "yetmez ama evet" düzeyinde:) Kitapların pahalı olması büyük sorun diye düşünüyorum. İnsanların ilgisi çok belli. Adım gibi eminim ki birçok insanın aklı -tıpkı benim gibi- alamadığı kitaplarda kaldı. 


Haydi dağılalım artık, akşam oldu!

    İşte böyle. Bugün az zamanda bunları gözlemledim. Bir aksilik olmazsa tekrar gitmeyi düşünüyorum. Her standı gezemedim ve bir de sanat fuarı var malum gezilecek.  
    İlgilenen, heveslenen, isteyen herkesin fuarı ziyaret etmesi, bol bol kitap alması dileğiyle...





12 yorum:

  1. geçen sene üç kerede bitirmiştim İzmir'dekini... Bu sene de yine gidip çoluğumun çocuğumun rızkını oralarda tüketeyim diyorum... :)

    YanıtlaSil
  2. Hiç gelmedim oralara. Çok kalabalık olduğunu okudum sağdan soldan:)
    Evin yakın tabii, git bakalım birkaç kez:))

    YanıtlaSil
  3. Ahhh ahhh hiç gitmedim ki ben o fuara. Hayallerimin arasında o da var. Kitap fuarları harika oluyor. Okula gelen standlarda bile kafayı yiyordum ben oraya gelsem herhalde çıkamam hafta boyunca. İyi ki de gitmişsin. Eskiye nazaran daha çok okuyan bir toplum olduk bana kalırsa ama tabi bu ne okuduğumuzla da ilgili bir şey bana kalırsa. Piyasa da öyle saçma sapidik kitaplar var ki bazen görmeye bile dayanamıyorum. Okuduklarımızın kalitesi de önemli kanımca. Yine de bu okuma hallerimizi seviyorum. Keşke elinde kitabı olan kişileri hayatın her yerinde görebilsek otobüste metroda parklarda, aynı yurt dışında olduğu gibi. Beş dakika bile boşluğu olsa kitaba sarılan insanlardan oluşan bir hayat istiyorum o boş vakitlerini pc ya da tabletle geçirenlerle değil. Evim yakın olsa ben öğle arası eve yemeğe giderdim sadece herhalde:) çooooook şanslısın. En son bir yazara kitap imzalatalı 10 yıl olmuştur herhalde. Ne üzücü...Benim için de kitapların içinde dolaş kokla ve bol bol oku..Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  4. Tuğbacım bir gün mutlaka gidersin eminim. Biz İstanbul'da daha şanslıyız tabii bu konuda. Çocukluğumdan beri giderim ben kitap fuarına, Taksim'deyken de giderdim yani.
    Bizde okuma oranı az değil derken içeriğine değinmedim, sana katılıyorum kalite konusunda. "Şöyle çok okurum, böyle fena kitap kurduyum" şeklinde övünüp Küçük Mucizeler Dükkanı'ndan öteye geçememek de var. Ama o da bir şeydir. Yurt dışında durum çok farklı mı acaba? Ben onların da çoklukla best seller okuduklarını düşünüyorum. Ellerindeki kitaplar öyle aman aman şeyler değil gözlediğim kadarıyla.
    Fuara her gün gitmek güzel olurdu fakat bugünlerde anneannem hastanede olduğu için yoğun günler yaşıyoruz. Yine de en az bir gün daha uğramayı düşünüyorum fuara.
    Yorumların için teşekkür ederim Tuğbacım. Öpüyorum seni kocaman.

    YanıtlaSil
  5. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  6. Ah ah eskiden Tepebaşında'yken sıkış sıkış adım atamazdık kalabalıktan::)) Hatta Fazıl Hüsnü Dağlarca ile orada tanışmıştım bana şiir bile yazmıştı iki dakikada ne anılarım var::)) Ama işte gel gelelim artık çok uzak :) Dediğin gibi cezbedici indirimler yapsalar yola dökülebilirim:) Ancak birkaç hafta içinde malum sitelerde sanal fuarlar başlayacak %60'ları bulacak indirimler bunu bile bile zor oluyor. Üstelik YKY'de yeni yıl indirimleri olacak öyle %25 falan da değil üstelik. Yine de kitap fuarı güzeldir tadı başkadır :)
    Aysever'le 207 muhabbeti yapsaydın aynı dönemden olmasak da amfi komşusuyuz:) Aynı ekolüz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onu da yaptım onu da:) 2-3 dakika içinde amma çok şey konuşmuşuz adamla.
      İndirimler daha makul olsa daha çok insan gelir, haklısın.
      Bu arada kitap ve kitap fuarı deyince önünde saygıyla eğilirim hocam:) Herkese de yapmam bunu bilirsin:)

      Sil
  7. Ey gidi ey...ne severdim gezinmeyi :-) imza siralarina girmedim hic, bi tek Cetin Altan'a denk gelmistik, arkadasima pek bir soylenmisti, cok kirilmistim! Neden diye hatirlamiyorum ama bos bir mevziydu onu biliyorum....neyse fuar olsun camurdan olsun, benim icin de gez canim. Simdi yilbasi sonrasi kitap siparislerim var senin blog basvuru kaynagim, haberin ola :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İmza alayım, tanışayım derken hayal kırıklığına uğramak feci bir şey:) Ben de pek yapmam o yüzden.
      Blogum senin için başvuru kaynağı ise bundan gurur duyarım arkadaşım. Çok mutlu oldum.
      Burada her okuduğumu yazmıyorum tabii, yazışırız biz seninle, tavsiyeleşiriz:) Canımsın.

      Sil

Yorumu olan?