30 Nisan 2014 Çarşamba

ATATÜRK VE GAZİANTEP... Gaziantep'ten İki Müze Daha... Atatürk Anı Evi ve Kendirli Gazi Kültür Merkezi

     "Ben Gaziantepliler'in gözlerinden nasıl öpmem ki,
      onlar yalnız Gaziantep'i değil Türkiye'yi de kurtardılar".
                                                                 Gazi Mustafa Kemal Atatürk


    Gaziantep'te geçirdiğimiz bir hafta sonu, bu vatanın emperyalist güçlerden nasıl kurtarıldığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin hangi şartlarda kurulduğunu bir kez daha anlamamızı sağladı. Şehrin diğer bölgelerini bilemiyorum ama en azından merkezinde, turistleri çeken tarihi bölgesinde Gaziantep savunmasının, Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı şehitlerinin anıları her yerde. Müzeler, anıtlar, sokak heykelleri ve çeşitli etkinliklerle; sokakların, caddelerin, kültür merkezlerinin isimleriyle milli duyguların yaşatıldığını, Cumhuriyet'e ve Türkiye'ye sahip çıkılması gerekliliğinin vurgulandığını hissettim. Gaziantep Belediyesi'nin bu konudaki tavrının değişmeyeceğini umarım. Savaş Müzesi, Kale ve Panoroma Kahramanlık Müzesi tadilatta olduğu için gezemedik. Savaş Müzesi'nin çok beğenilen bir müze olduğunu duymuştum. Bu sefer göremediğim için üzgünüm ancak sırf bu müze için tekrar Gaziantep'e gitmeyi düşündüğümüzü belirtmek isterim. Yenilenmiş halini görmek kısmet olur umarım. Yani bu dediğim müzelerden şu anda bahsedemeyeceğim ancak beni çok etkileyen iki mekana, Gaziantep savunmasına, Atatürk-Gaziantep ilişkisine az da olsa değinmek isterim. "Az da olsa" diyorum çünkü Kurtuluş Savaşı sırasında Antep halkının Fransızlar'a karşı nasıl savunmaya geçtiğini, olağanüstü şartlarda nasıl direndiğini imkan yok kelimelere dökemem. Bu yüzden sürç-ü lisan edersem affola diyorum ve başlıyorum.
    1.Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti ve İtilaf  devletleri arasında Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanır. (30 Ekim 1918). Bu antlaşmanın 7.maddesine göre, itilaf devletleri kendi güvenliklerini tehdit edecek herhangi bir durum ortaya çıkarsa istedikleri stratejik bölgeyi işgal edebileceklerdir. Yani istedikleri bölgeyi rahatlıkla işgal edebilecekleri anlamına gelmektedir bu. Nitekim İngilizler 17 Aralık 1918 tarihinde "kışı geçirelim" bahanesiyle gelip Antep'i işgal ederler. Fransızlar'ın da gözü Antep'tedir. Bu duruma karşı çıkarlar ve çeşitli anlaşmalar neticesinde, 5 Kasım 1919 tarihinde İngilizler'in yerine geçerler. Antep bu sefer Fransız işgali altındadır. Annesini korumaya çalışırken 2 Fransız askeri tarafından öldürülen 14 yaşındaki Kamil'in şehitliği ile başlayan ve peş peşe gelen olaylar, 1920 yılının Nisan ayında, Antep halkının Farnsızlar'a karşı 11 ay sürecek müthiş savunmasını başlatır. Fransızlar tam bir çember içine alırlar Antep'i. Atatürk'ün emriyle Antep'e gelen Kılıç Ali'nin Kuva-yi Milliye'yi organize etmesi, Şahin Bey ve Karayılan'ın kahramanlıkları ile Fransızlarla çemberin dışında süren savaş; Antep halkının direnişiyle içeride de devam etmektedir. Antep halkı yokluk içindedir ama kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla son ana kadar direnir. Bir yandan yokluk içinde kendi kendilerine silahlar yapmaya çalışırlar, bir yandan da açlıkla mücadele ederler. 10 ay 9 gün boyunca kahramanca direnirler. 6000'in üzerinde şehit verirler. Ancak açlık öyle büyük boyutlara ulaşmıştır ki savunmayı bitirmek zorunda kalırlar. 25 Aralık 1921'de, Ankara Anlaşması neticesinde Fransızlar Antep, Adana ve çevresini boşaltmak zorunda kalırlar.
   
Gaziantep savunması kahramanlarından Şahin Bey. (Görsel:sahinbey.gov.tr)


    6 Şubat 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi, tüm yokluklara rağmen işgal kuvvetlerine karşı olağanüstü bir savunma gerçekleştiren Antep halkına "Gazi" ünvanını verir. Dikkat edilecek olursa TBMM bir tek Atatürk'ü ve Antep'i "Gazi" ünvanı ile onurlandırmıştır.

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Gaziantep'e ancak 26 Ocak 1933'te gelebilir. O gün Ramazan Bayramı arifesidir ve bayramı Gaziantep'te geçirmek ister. Atatürk'ün şehre gelişi bir bayram gibi kutlanır. Gaziantep gezimde benim gözlemlediğim, bugün de Ata'nın ziyaretine aynı önemin veriliyor olması ve anılarının yaşatılıyor olması. Özellikle Atatürk Anı Evi'nde ve Kendirli Gazi Kültür Merkezi'nde.

    Atatürk Anı Evi, Gaziantep'in Bey Mahallesi'nde geleneksel Antep evlerinden birinin restore edilmesiyle müze haline getirilmiş ve 19 Mayıs 2013 tarihinde ziyarete açılmış. Anı Evi'nin Bey Mahallesi'nde olmasının ayrı bir önemi var çünkü Atatürk'ün nüfus kaydı burada. Gaziantepliler Atatürk'ü fahri hemşehri ilan etmiş ve nüfusunu Bey Mahallesi'ne 41 hane numarası ile kaydetmişler. (Anıtkabir'deki hüviyet cüzdanında görülebilir).

    Neler mi var bu anlamlı müzede?
    Atatürk'ün Gaziantep'e geldiği güne ait fotoğraflar, belgeler, o günleri yaşayanların anıları var.






    Ata'nın Gaziantep'e geldiğinde kullandığı eşyalar var.





   Çok güzel bir kütüphanesi var.

Kütüphane bölümünde Gaziantep savunmasını anlatan digital ekranlar var.
    Savunma sırasında Gaziantep halkının icat ettiği, Fransızları aldatmak için makineli tüfek sesi çıkaran tahta alet var. Ki bu alet savunma hakkında çok şey anlatıyor.


 
    Atatürk Anı Evi, Gaziantep'te mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Hem Kurtuluş Savaşı sırasındaki, hem de Cumhuriyet'in ilanından sonraki Gaziantep'e dair çok önemli bilgiler yer alıyor müzede. Müze binası, Oyuncak Müzesi ve Ali İhsan Göğüş Müzesi ile yan yana. Yani Bey Mahallesi'ne gidenler bu 3 müzeyi aynı gün içerisinde gezebiliyorlar. Üçü de ücretsiz ve her gün 17.00'ye kadar açık.
   
    Gelelim Kendirli Gazi Kültür Merkezi'ne... Bugün kültür merkezi olarak kullanılan bu tarihi yapı, 1860 yılında Katolik Ermeniler tarafından yaptırılmış bir kilise. Kilisenin yapımına 3.Napolyon da katkıda bulunmuş. Cumhuriyetin ilanından sonra Halk Evi, Öğretmen Evi Lokali olarak kullanılan yapı, daha sonra bir süre Turizm ve Otelcilik Lisesi olarak hizmet vermiş. 
    Atatürk, 26 Ocak 1933 yılında Gaziantep'e geldiğinde bir süre halkla birlikte yürümüş ve o zaman Halk Evi olarak kullanılan bu binaya gelmiş, bitişiğindeki Öğretmen Evi'nin balkonundan halka seslenmiş. O tarihten bu yana her 26 Ocak günü Atatürk'ün Gaziantep'e gelişi törenlerle kutlanmakta. O günün anısına yapılan yürüyüş Kendirli Gazi Kültür Merkezi ile Öğretmen Evi'nin bulunduğu bölgede son bulmakta. 
   
    Gaziantep'e gitmeden önce araştırma yaparken Kendirli Kilise dikkatimi çekmişti. İçerisinde Atatürk'le ilgili özel bir gösterimin olduğunu ise okumuştum ancak bilgilendirmenin yetersizliğinden dolayı nasıl bir şey olduğunu, hangi saatlerde görülebileceğini anlayamamıştım. Bu yüzden aklımdan uçtu gitti. Gaziantep'te birkaç kere kilisenin önünden geçtik gittik. Artık İstanbul'a dönmemize birkaç saat kalmışken, aslında başka bir mekana doğru giderken sadece kilise binasının fotoğrafını çekmek için bahçesine girdim. Kapıdaki tabelada Kendirli Gazi Kültür Merkezi yazdığını o zaman anladım. Kapının açık olduğunu görünce içeriye girdim ve görevlilerden belli saatlerde özel bir gösterim olduğunu öğrendim. Gaziantep savunması kahramanlarının, kurtuluş mücadelesinin, Cumhuriyet döneminde Gaziantep'in 3 boyutlu bir sunumu ve Atatürk'ün Gaziantep'e geldiğinde Öğretmen Evi'nin balkonundan yaptığı konuşmanın animatronik robotla, Ata'nın kendi sesiyle canlandırıldığı bir gösteri. Şansımıza bir sonraki sunum yarım saat sonraydı. Yarım saat kilisenin bahçesinde vakit öldürdükten sonra yaklaşık 20-25 kişilik bir gurup olarak gösteriyi izlemek üzere koltuklarımıza oturduk. 



    Sahne açıldı. Gaziantepli dede-torun çıktı karşımıza. (Dede, Yabancı Damat dizisinde Memik Usta olarak tanıdığımız Arif Erkin Güzelbeyoğlu'ydu). Torunu sordu, dede anlattı Gaziantep tarihini. Arada Antep savunmasının kahramanları, o günleri yaşayan halktan kişiler, işgalci güçlerin komutanları da karıştı sohbete. Cumhuriyet dönemine geçildi. Ticaret Odası'na kayıtlı ilk kadın tüccar Fehime Ünver bile çıktı karşımıza.



   3 boyutlu çok güzel bir gösteriydi ancak asıl sürpriz en sonundaydı. Dede ve torunun görüntüsü sahneden çıktı, binanın yan duvarlarına taştı. Bizler başımızı sağa doğru döndürmüş onları dinlerken, yani dikkatimizi başka yöne vermişken, birden sahne aydınlandı ve Öğretmen Evi'nin balkonundaki Atatürk çıktı karşımıza. Üstelik konuşuyor ve hareket ediyor. O an salonda nasıl bir heyecan oldu anlatamam. Böyle bir sunum olduğunu bilmediğimiz için çok şaşırdık. Şimdi bu yazıyı okuduktan sonra Gaziantep'e gidecekler için sürprizi bozdum, üzgünüm:) Ama anlatmakla olmaz tabii, yerinde görmek ayrı bir keyiftir. Zaten buradaki fotoğraflar gerçeğinin güzelliğinden çok uzak, yetersiz. 



    Mutlaka görülmesi gereken bu gösterimi, Gaziantep'e gidenler ihmal etmesinler ne olur.Gerçi pek sanmıyorum ama yine de "Gelen az" diyerek iptal edilmesini istemem. Tanıtımı daha iyi yapılmış olsa daha çok insan gider diye düşünüyorum. Örneğin bizim için burası tamamen sürpriz oldu. Son anda tesadüf ettik. Meraklı meraklı binaya gittiğimde öğrendim ancak.
   

    Gösterinin saatlerini sordum ama not etmediğim için çok net hatırlamamakla beraber 8.30 veya 9.00, 14.00 veya 14.30 ile kesinlikle 16.00 (biz girdiğimiz için eminim bu saatten) saatlerinde olduğunu söyleyebilirim. En iyisi bir ara girip sormak. Zaten Gaziantep'i gezerken binanın önünden geçmemeniz mümkün değil. 
    Kurtuluş Savaşımız, Atatürk ve mücadele arkadaşları bizim ortak değerimiz. Atatürk sevgisi bugün çok farklı yerlere çekiliyor ve ben bundan çok rahatsızım. O gün, Gazi Kültür Merkezi'nde bizim önümüzdeki koltuklarda 10-15 tesettürlü genç kız oturuyordu. Gösterim bitince öyle duygulandılar ve alkışladılar ki. "E ne var bunda?" diyeceksiniz. Bence hiçbir tuhaf yanı yok bunun. Ancak bazılarına göre var. Eski bir arkadaşımla aramızda bu konuda bir konuşma geçmişti. Farklı siyasi görüşlerdeyiz. "Atatürkçüler" diyerek bir saptama yaptı konuşma sırasında. "Atatürk'ü karıştırma, muhafazakarların arasında Atatürk'ü sevenler yok mu?" dedim. "Vaaar!" dedi. "Eeee!" dedim. Atatürk siyasete kesinlikle karıştırılmamalıdır bana göre. Anıtkabir'e gidenler "Kapalılar da vardı" diyorlar mesela. Yahu niye olmasın? Onlar bu ülkenin vatandaşı değil mi? Görmüyorlar mı, bilmiyorlar mı Atatürk'ün emperyalist güçleri ülkeden atmak için bu millete nasıl önderlik ettiğini? Atatürk, ayırıcı değil, birleştirici gücüdür bu ülke insanının. Ayrıştırıcı güç olarak kullanmak isteyenlere asla ve asla müsaade edilmemelidir.
    İşte böyle. Kurtuluş mücadelemizde Gaziantep'in yeri çok önemli. Gaziantep için Atatürk çok önemli. Bu toprakları nasıl elde tutabildiğimizi tekrar hatırlamak için herkesin Gaziantep'i ziyaret etmesini dilerim. Gaziantep Belediye'sini ve Şahinbey Belediye'sini de milli duyguları canlı tutabilmek adına yaptıkları tüm etkinliklerden dolayı tebrik ederim.

Hamiş: Gaziantep'e gidince Öğretmen Evi'nde de kalınabilir. Sivil ziyaretçilere açık. Biz sonradan öğrendik, orada kalsak hoş olurdu aslında. 


Gaziantep gezisi ilgili diğer yazılar: Müzeler Kenti Gaziantep'te Hafta Sonu
                                                           Zeugma Mozaik Müzesi
                                                           Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumu olan?